Astım bronşiale,astma,alerjik astım

25.08.2023
283
Astım bronşiale,astma,alerjik astım

Astım Nasıl Bir Hastalıktır? Soluk alma sırasında atmosfer havasının solunum vakasının olduğu alveol denilen hava boşluklarına naklini sağlayan iletici hava yollarında daralma, tıkanıklık ve buna bağlı …

Astım Nasıl Bir Hastalıktır?
Soluk alma sırasında atmosfer havasının solunum vakasının olduğu alveol denilen hava boşluklarına naklini sağlayan iletici hava yollarında daralma, tıkanıklık ve buna bağlı olarak hava akımında güçlükle karakterize bir hastalıktır. Hava yollarında mikrobik olmayan süreğen bir iltihaplanma söz mevzusudur.

Astım Allerjik Bir Hastalık mıdır?
Astım her zaman olmasa da olguların çoğunda allerjik tabanda büyüyen bir hastalıktır. Özellikle çocuklukta başlayan astım için bu daha keskindir. Ancak, Bireyin allerjik tabiatlı atopik olması astım olmasından ayrı bir şeydir. Öteki allerjik hastalıklar rinosinüzit, konjonktivit, dermatit, ürtiker astımla beraber bulunabilir veya bu hastalıklar varken astım olmayabilir. Aksine astımı olduğu halde allerjisi olmayabilir.

Astım Kimlerde Görülür?
Astım, erkek-kadın herkeste; çocuk-yetişkin her yaşta ve dünyanın hemen her yerinde tesadüfülen bir hastalıktır.

Astım Sık Tesadüfülen Bir Hastalık mıdır?
Astımlı hastaların sıklığı coğrafi bölgelere, yaşam şartlarına ve sosyo-kültürel özelliklere bağlı olarak cemiyetten cemiyete değişiklik göstermektedir. Cemiyette yaşayanların %10’dan daha aşırısında görüldüğü bildirilen yöreler yanında %1’den az sıklıkla tesadüfüldüğü bölgeler söz mevzusudur. Ülkemizde de vaziyet aynıdır. Vasati sıklığın %5-6 ortamında olduğu hipotez edilmektedir ki, ülkemiz şartlarında bu, her 3-4 evden birisinde bir astımlı hastanın yaşadığı anlamına gelmektedir.

Astım İrsi Bir Hastalık mıdır?
Bazı hastalıklar genetik geçişlidir. Anne veya babadan alakalı genetik kodu alan bireylerde çevresel değişkenler ne olursa olsun hastalık kesinlikle ortaya çıkar. Bazı hastalıklar ise tamamen çevresel şartlara bağlı olarak büyür. Astım bu iki grup hastalıktan değişiktir. Hastalığın ortaya çıkmasında hem genetik yatkınlık hem de çevresel etkenler beraber rol oynar. Her iki tanımlayıcı da hastalığın ortaya çıkmasında tek başına yeterli değildir.

Astımlı Anne veya Babanın Çocukları Astımlı Olarak mı Doğar?
Anne ve babası yada bunlardan birisi astımlı olan çocuklarda astım görülme ihtimali toplunda görülen astım sıklığından azıcık daha fazla olmakla beraber, böyle bir çocuğun kesinlikle astımlı olacağı söylenemez. Ailede astım vb allerjik hastalıklar varsa doğacak çocukların korunması emeliyle uygun çevresel şartların sağlanması verimli olacaktır.

Hangi Çevresel Etkenler Astıma yol açmaktadır?
Astıma neden olan, astım gelişimine katkıda bulunan veya astımlı bireylerde nöbetleri tetikleyen muhtelif tehlike etkenleri belirlenmiştir. Bunlardan kimileri sakınılabilir, düzenlenebilir vaziyetlerdir. Tüm dünyada, ev tozu akarları ile evde beslenen kedi gibi hayvanlar; hamamböceği, kalorifer böceği gibi böcekler ve küf mantarları en sık tesadüfülen astım sebepleridir. Polenler ağaç, ot,çimen, aspirin gibi ilaçlar ve bazı iş yerlerinde maruz kalınan mesleksel uyarıcılar da astımla sonuçlanan allerjik duyarlılığın gelişimine yol açarlar. Ayrıca sigara dumanıyla temas, solunum yolu enfeksiyonları, hava lekeliliği, bazı yiyecekler ile bunlara ilave edilen katkı maddeleri de özellikle erken çocukluk yarıyılında astım gelişimine katkıda bulunurlar. Bu sebepsel ilişki gösteren etkenlerin tümüne ilaveten abuhava farklılıkları sisli, yağışlı, kapalı havalar, psikojenik stresler, egzersiz gibi değişkenlerin ise astımlılarda nöbetleri tetikleyebilir iken astımı olmayanlarda bu istikamette tesirleri yoktur. Yeniden sinüzit, burunda polipler, yemek borusuna mide asidinin geri firari yapması gibi bazı vaziyetler astımlılarda sık görülmekte ve hastalığın rehabilitasyon ve hakimiyetini eforlaştırmaktadırlar.

İş İle Astım Arasında Bir İlişki Var mı?
Evet. Astım bazen bir iş hastalığı biçiminde karşımıza çıkabilir. En sıklıkla fırıncılar, kuaförler, boyacılar, çiftçiler, kereste ve mobilya işinde, yiyecek sektöründe çalışanlar olmak üzere bir çok iş kolunda işyeri civarında karşılaşılan bazı maddelere bağlı olarak astım büyür. Yakınmaların işe girdikten sonra başlaması, tatil zamanlarında veya işyerinden uzakta geçirilen günlerde eksilmesi, aynı işyerinde birden çok bireyde eş yakınmaların görülmesi iş astımını düşündürmelidir. Böyle hastaların iş değiştirmesi veya aynı işte başka bir alanda çalışması, maske kullanması gerekebilir.

Astımın Mevsimlerle İlişkisi
Bazı allerjenlerin mevsimle ilişkili olarak ortaya çıktığı veya yoğunluğunun çoğaldığı öğrenilmektedir. Öteki kimileri ise her mevsimde sabit olarak bulunurlar. Mevsimsu baskın allerjenler daha çok polenlerdir. Ancak değişen nem ve ısı gibi abuhava şartlarından etkilendikleri için ev tozu ve küf mantarı gibi öteki allerjenlerin yoğunluğu da mevsimlere göre dalgalanmalar gösterir. Buna bağlı olarak allerjik astımlıların kimilerinde muhakkak mevsimlerde yakınmalar çoğalabilir, hatta yalnızca bu yarıyılda hastalık ortaya çıkıp daha sonra tamamen basmakalıpa dönebilir.

Tetik Etmen Ne Demektir?
Astımlı şahıslar çoğu zaman kendilerini tamamen banal sezerler ve hiçbir şikayetleri yoktur. Oysa bazen durup dururken aniden tıkanabilirler ve çok güç dakikalar, saatler, günler geçirebilirler. Şikayetlerin ortaya çıktığı bu yarıyıllara astım nöbeti, hamleyi, krizi diyoruz. Bazı hastalarda nöbeti başlatan etkenler belirli iken öteki kimilerinde ise bilinemez. Misalin çoğu astımlı koşma, merdiven çıkma gibi eforlar sırasında tıkanmaktadır. Sigara, muhtelif toz kimyevi dumanlar, kokuların solunması, kalp-tansiyon ve romatizma ilaçlarından kimilerinin kullanılması, grip vb viral hastalıklara tutulmak, ağlama-gülme gibi emosyonel tavırlar, yağışlı şimşekli abuhava şartları gibi bir çok vaziyet astımlılarda nöbetleri tetikleyebilir. Oysa bunların astımı olmayanlarda hatta öteki bazı astımlılarda ise aynı istikamette bir tesirleri olmaz. Astımı olanların kendileri için geçerli olan tetik etkenleri tespit edip bunlardan sakınmaları hastalıklarının rehabilitasyonunda çok ehemmiyetlidir.

Bölgemiz Astım Açısından Fazla Tehlike Taşımakta mıdır?
Nemli, bol yağışlı ve ılıman abuhavayı, zengin nebat örtüsü sebebiyle yukarıyada bahsedilen ve en sıklıkla astım sebebi olan ev tozu akarları, polenler ve küf mantarları gibi havayla taşınan allerjenler bakımından çok ergonomik şartlar taşıması ve sigara içme oranlarının yüksek olması sebebiyle Doğu Karadeniz Bölgesi astım için tehlikeyi fazla bir yöre olarak görünmektedir.

Astımın Bulguları Nelerdir?
Astım çoğu defa soluk darlığı ile kendini belirli eder. Göğüste tıkanma, öksürük, hırıltılı solunum öteki tesadüfülen şikayetlerdir. Her hastada bunların hepsi bir arada olmayabilir ve bazen yalnızca öksürükle veya soluk alıp verirken hırıltı, hışırtı biçiminde bir ses biçiminde bulgu verebilir.

Bu Şikayetler Kesinlikle Astım Hastalığına mı Bağlıdır?
Hayır. Astım dışında da bir çok hastalığın seyri sırasında eş yakınmalar olabilir. Şikayetlerin zaman zaman nöbetler biçiminde ortaya çıkması ve bir süre sonra kendiliğinden veya rehabilitasyonla tamamen düzelmesi çok tipiktir. Geceleyin, özellikle sabaha doğru uykudan uyandıracak biçimde bu yakınmaların görülmesi astımın karakteristik özelliğidir. Yukarıyada bahsedilen tetik etkenlerle nöbetlerin başladığının bilinmesi teşhise çok takviyeci olur. Yukarıyada sayılan şikayetlerden bir yada birkaçına sahip olan ve yakınmaları uzun sürüp yineleyen bireylerin kesinlikle astım doğrultusundan bir uzman hekim tarafından değerlendirilmesi gerekir.

Astımım Olduğundan Şüpheleniyorum Ne Yapmalıyım?
Astım tanısı çok güç ve sıkıntılı değildir. Bu mevzuda uzman bir hekime müracaat etirseniz size astımınız olup olmadığını söyleyecektir. Ancak, bazı vaziyetlerde astım teşhisi koymak azıcık zaman alabilir ve bir müddet hekim takibinde kalmanız gerekebilir.

Teşhis İçin Biyopsi, Kan Vermek, Endoskopi Yaptırmak Gibi Can Yakıcı Operasyonlar Lüzumlu mu?
Hayır. Astım teşhisi için canınızı yakacak hiçbir harekâta gerek yoktur. Hekiminiz sizinle konuşarak, sizi tetkik ederek, solunum işlev testleri yaparak tanı koyabilir.

Solunum İşlev Testleri Güç bir test midir?
Asla. Bireyin yapması gereken; bir ağızlık içerisinden bir derin soluk alıp, aldığı soluğu süratli ve güçlü bir biçimde üflemesinden ibarettir. Anında netice veren, hasta için hiçbir hasar veya tehlike taşımayan, hemen her yerde uygulanabilir bir operasyondur.

Pefmetre Makineyi Ne İşe Bereket?
Pefmetre astım teşhisi, astımın ağırlığının tespiti ve rehabilitasyona cevabın değerlendirilmesi, astım nöbetlerinin şiddetinin ölçülmesi için kullanılan kolay bir aygıttır. Her astımlı hastanın bir pefmetresi olmalı ve kullanımasını hekiminden bilmelidir. Bu, hipertansiyonu olan hastanın evinde tansiyon aleti bulundurup kendi tansiyonun hakimiyet edebilmesi gibi; astımlı hastanın da kendi hastalığını izleyebilmesine ihtimal verir.

Allerjik Ten Testleri Yaptırmalı mıyım?
Astım her zaman allerjik bir hastalık değildir. Ten testleri ise astım tanısında değil, yalnızca allerjik bir ten cevabının varlığı gidişatında faydalıdır. Astımı olan bireylerin testleri olumsuz bulunabildiği gibi, ten testleri pozitif bulunan bireylerde de astım olmayabilir. Bu sebeple bu testlerin astım tanısında yeri yoktur. Yalnızca rehabilitasyona cevap vermeyen, saldırıları hakimiyet altına alınamayan astımlılarda tetik etkenlerin tespiti açısından gerek dinlendiğinde yapılabilir. Yoksa afakidir.

Erken Teşhisin Astım İçin Bir Ehemmiyeti Var mı?
Astım her hastada aynı şiddette değildir. Hafif, orta ve ağır olabilir. Hastalığın ağır formlarında rehabilitasyona cevap vermeyen farklılıklar söz mevzusudur. Geri dönüşü olmayan bu patolojilerin ortaya çıkmaması için astımın zamanında teşhis edilip, uygun biçimde rehabilitasyon edilmesi ehemmiyetlidir. Ayrıca rehabilitasyon edilebilir bir hastalıktan dolayı bireylerin yaşamının sınırlanmaması, verim ve performansının düşmemesi ve bazen öldürücü olabilen nöbetlere girmemesi için hastalığın biran evvel teşhis edilip rehabilitasyona başlanması en doğrusudur.

Astım Rehabilitasyon Edilebilir Bir Hastalık mıdır?
Evet. Astım rehabilitasyonu olan, rehabilitasyonla tamamen hakimiyet altına alınabilen bir hastalıktır. Astım rehabilitasyonu etkin bir rehabilitasyondur ve hasta rehabilitasyon ile tamamen banal bir yaşam sürdürebilir.

Rehabilitasyon İle Astımdan Kurtulabilir miyim?
Rehabilitasyon ile astımlıları banal yaşamlarına döndürmek muhtemeldir. Özellikle çocuklukta şikayetleri başlayan astımlıların bir kısmında, hastalık yetişkin yaşlarda tamamen iyileşebilmektedir. Ancak daha sıklıkla, hastalar hastalıkları ile beraber yaşamakta; kendilerine önerilen rehabilitasyon ve nasihatlere uydukları oranda ehemmiyetli bir yakınmaları olmamakla beraber rehabilitasyonu kestiklerinde bir müddet sonra daha hafif olarak yine şikayetleri başlamaktadırlar. Nasıl ki yüksek tansiyonu olan bir hasta tuzsuz perhize uyup, ilaçlarını aksatmaksızın aldıkça tansiyonu yükselmemekte ancak, bunlara dikkat etmediğinde tansiyonu nasıl yükselmekteyse astımlılar için de vaziyet eştir.

Astım Rehabilitasyonum Ne Kadar Sürecek?
Bu suale herkes için geçerli bir cevap vermek muhtemel değildir. Rehabilitasyonla hastalık hakimiyet altına alındıktan sonra rehabilitasyon yavaş yavaş, basamak biçiminde giderek eksiltilir ve bazen tamamen kesilebilir. Kesildikten bir süre sonra şikayetler yine başlarsa rehabilitasyona tekerrür başlanmalıdır. Bazen ise uzun seneler, yada devamlı olarak ilaç kullanmak gerekebilir.

Astım Nasıl Rehabilitasyon Edilir?
Astım, hasta hekim ve hasta yakınlarının anne, baba, eş ve hoca gibi işbirliği ile rehabilitasyon edilebilir. Bu işbirliği olmaksızın yalnızca doğru ilaçların reçete edilmesiyle hastalık rehabilitasyon edilemez. Rehabilitasyon uzun müddetlidir. Hasta hekimine güven dinlemeli, nasihatlerine uymalı, ilaçlarını usulüne uygun biçimde kullanmalı, kumpaslı olarak hakimiyetlerini yaptırmalı, meseleyi olduğuna hekimine kolayca erişebilmelidir. Hastanın kesinlikle mevzunun uzmanı bir hekimin hakimiyetinde olması zorunludur. Hastalık yok hasta vardır vecizeyi astım için daha fazla geçerlidir. Netice almak için astımı bildiği kadar hastasını da tanıyan, işini, ev ve işyeri şartlarını, almakta olduğu rehabilitasyonu, hastanın geçmişte yaşadıklarını, evvelki rehabilitasyonları ve bunlara alınan cevapları, hastanın hangi ilaçlara hangi dozlarda ne oranda cevap verdiğini bilen bir hekimin takviyesine gereksinim vardır.

Hasta ve Yakınlarının Rehabilitasyondaki İşbirliği Nasıl Sağlanır?
Bu hekimin hastasını eğitmesiyle elde edilebilir. Hasta eğitimi yalnızca hastalık hakkında bilgi vermekten ibaret olmayıp, hastanın hastalığı ile baş edebilmesi için lüzumlu her türlü bilgi, yetenek ve cesarete sahip kılınması sürecidir. Bu süreç muhakkak bir zaman dilimi içinde bitirilmiş olmaz. Aksine hasta ile hekimin her görüşmesinde ilerleyen, büyüyen bir hadisedir.

Astımlı Hasta Hangi Mevzularda Eğitilmelidir
Astım nasıl bir hastalıktır?
Tetik etkenler nelerdir ve bunlardan nasıl korunulabilir? Kriz anında ne yapması gerekir?
Hangi ilaçları, nasıl, hangi aralıklarla, ne kadar zamanla kullanması gerekecektir?
Ne zaman hakimiyetlere gelecektir? Ne zaman hekimini aramalıdır?
Sprey ilaçları nasıl kullanacaktır?
Pefmetreyi nasıl kullanacaktır?
Çalışabilir mi?
Spor yapabilir mi?
Hamile kalabilir mi?

Tüm bu mevzularda hem bilgilendirilmeli hem de uygulamalar ile yetenek kazandırılmalıdır. Hastanın hastalığına karşın banal bir yaşam sürebileceği, krizleri önleyebileceği ve rehabilitasyon edebileceği, hastalığı dolayısıyla fertsel emellerinden bırakmaması gerektiği mevzularında ise cesaretlendirilmelidir.

Rehabilitasyon ile Şikayetlerimin Geçmesi Yeterli midir?
Her ne kadar hastalar yalnızca şikayetlerinden kurtulmayı hedeflerlerse de rehabilitasyondan emel bundan ibaret değildir. Yakınmaları giderip hastayı gevşeten ancak, hastalığı rehabilitasyon etmeyen, ilerlemesini durdurmayan, hastanın akciğer işlevlerini basmakalıpa getirmeyen ve natürel, faal yaşamına geri döndürmeyen bir rehabilitasyon hastaya fayda değil aksine hasar vermiş olur. Zira yakınmaları giderdiği için hasta kendini iyi olmuş sezer ve derman aramayı vazgeçer, doğru rehabilitasyona başlamak için zaman kaybetmiş olur.

Astımımı Hangi İlaçlarla Rehabilitasyon Edebilirim?
Bu sualinize ancak hekiminiz karar verebilir. Hatta bu sualinizin doğru cevabını bulmak için hekiminizin sizi tetkik edip bir kaç defa hakimiyetlerde neticeyi gözlemesi gerekebilir. Sizin için en uygun rehabilitasyonu bulmak zaman alabilir. İlk tetkik ve hakimiyette yeterli netice alınmayabilir. Bir astımlı hastaya verilen rehabilitasyon sizin için eksik, fazla veya hasarlı olabilir.

Astımlı Komşumun veya Kardeşimin İlaçlarını Kullanabilir miyim?
Hayır. Bunu yapmamalısınız. Zira, astım şahıstan şahsa değişiklikler gösterir. Her hastada tetik etkenler, eşlik eden patolojiler, hastalığın ağırlığı değişiktir. Bunlara bağlı olarak seçilmesi gereken ilaçlar değişik olabilir. Kullanılması gereken ilaçlar aynı dahi olsa dozlar değişebilir.

Kaç Cinsli Astım Vardır?
Astımlı hastalar hafif-gelip geçici, hafif inatçı, orta ve ağır astım biçiminde dört gruba dağılır. Her bir grup için önerilen rehabilitasyon ayrıdır. Bunlardan başka hastalarda: mevsim astması, iş astması, egzersiz astımı, ilaç astması gibi oranla değişik rehabilitasyon yaklaşımları gerektiren tablolar söz mevzusu olabilir.

Sprey İlaçları Kullanmak Zorunda mıyım?
Sprey cinsi ilaçlar astım rehabilitasyonunda tüm dünyada yaygın olarak kullanılmaktadır. Soluk yoluyla hap, şurup veya enjeksiyon biçimindeki uygulamalara göre daha az ölçüde ilaç kullanarak daha güçlü tesir elde edilebilir ve aynı zamanda ilaçların istenmeyen yan tesirlerinden sakınmak muhtemeldir. Zira, sprey biçiminde kullanılan ilaç yalnızca hastalığın yerleştiği solunum yollarına erişir ve tesirini burada gösterir iken; ağızdan veya enjeksiyon biçiminde verilen ilaç, tüm bedene parçalayıp her yerde ve dolayısıyla tesirli olması istenmeyen uzuvlarda da kalp, böbrek vb tesirleri görülebilir. Üstelik sprey cinsi ilaçların tesirleri alındıktan sonra dakikalar içerisinde hemen başlamakta iken; ağızdan veya enjeksiyonla verilen ilaçların tesirlerinin kollanması için saatler geçmesi gerekir.

Sprey İlaçların Alışkanlık Yaptığı, Ciğerleri Kuruttuğu Doğrumudur?
Hayır. Aksine hemen yukarıyada belirtildiği gibi bu ilaçların istenmeyen yan tesirleri, aynı ilaçların ağızdan alınan veya enjeksiyon biçimindeki formlarına göre çok daha azdır. Çok daha güvenli ilaçlardır. Bu ilaçların bağımlılık anlamında alışkanlık yapması söz mevzusu değildir.

Sprey İlaçlar Güvenli midirler?
Evet. Tüm dünyada uzun senelerdir çok yaygın olarak kullanıla gelmiş ilaçlardır. Bebek, çocuk ve yaşlılar, hamileler, kalp, karaciğer ve böbrek hastaları gibi ilaçların yan tesirlerine daha duyarlı bireylerde -yan tesirleri az olduğu için- özellikle seçim edilmesi gereken formlardır.

Soluk Yoluyla Alınan Toz Biçimindeki İlaçlar ile Sprey İlaçlar Arasında ne Fark Vardır?
Soluk alma sırasında ilacın solunum yollarına eriştirilmesi temeline sabreden üç cinsli İlaç uygulama formu vardır. Bunlar: miktarlı doz spreyler, kuru toz inhalatörler ve nebülizör formlarıdır. Her üçü temelde aynı olmasına karşılık, birbirlerinden bazı ufak değişiklikleri de söz mevzusudur. Kuru toz inhalatörler sprey ilaçlardan değişik olarak itici gaz kapsamazlar, ozon katmanına zararlıtarafları yoktur. İlaç dışı madde kapsamadıklarından allerjik ve irritatif yan tesirlere tesadüfülmez. Kullanımları daha kolay olup sprey ilaçları kullanamayanlarda seçim edilirler.

Sprey İlaçları Kullanmakta Güçlük Sürüklüyorum, Bunu Nasıl Aşabilirim?
Bu eğitimle aşılabilir. Hekiminizin size bu ilaçların nasıl kullanıldığını bizzat anlatması, göstermesi ve size uygulatarak gözetleyip yanlışlarınızı düzenlemesi zorunludur. Sprey ilaç öncelikle çalkalanmalı, kapağı çıkarılıp oturur gidişatta veya ayakta iken baş bir ölçü geriye doğru kaldırılmalı ve soluk verilip akciğerlerimiz boşaltıldıktan sonra ağızlık kısmı altta tüp yukarıyada olacak biçimde dudaklar ağızlık kısmının çevresini boşluk kalmayacak biçimde anlamalı ve tüp içinden derin, güçlü ve uzun süreli bir soluk alınmaya başlanmalıdır. Burada ehemmiyetli olan soluk almaya başlar başlamaz gecikmeden ilacın özgürleştirilmesidir. Soluk alma zamanının sonuna doğru veya soluk verme sırasında yada henüz soluk alınmaya başlamadan evvel ilacın özgürleştirilmesi tesirsiz bir kullanım biçimidir. İlacın ağızlıktan püskürüp boğaz ve ağız duvarına çarpması sırasında soluk alma eylemi duraklatılmamalıdır. Derin soluk almanın neticesinde alınan ilaçlı hava içeride bir müddet 10 sn yakalanmalı ve soluk hemen geriye verilmemelidir. Soluğu geriye verirken ateşe üfler, ıslık çalar gibi veya burundan zorlayarak vermek aktifliği artırmaktadır. Soluk alma ile ilacı özgürleştirme arasında giderekme ve koordinasyon bir ölçü yetenek gerektirir. 7 yaşından itibaren çocukların bu operasyonu yapabildiği kollanmaktadır.

Bir Cinsli Becerip Sprey İlaçları Alamıyorum Ne Yapmalıyım?
Soluk alma ile ilacı özgürleştirme arasında giderekme ve koordinasyon gereğini ortadan kaldıran takviyeci spaser aygıtlar hazneler geliştirilmiştir. Bunlar hem kullanımı kolaylaştırırlar, hem ilacın akciğerlere erişen etkin dozunu artırırlar, hem de yan tesirleri eksiltirler. Özellikle yüksek doz sprey cinsi ilaç kullanılacaksa bu takviyeci makinelerin kullanılması çok daha faydalıdır. Kuru toz inhalatör ilaç formları da bu cins sprey ilaçları kullanamayan hastalar için iyi bir seçenek olabilir.

Nebulizör Nedir?
Nebülizör akışkan haldeki ilacı buğu haline getirip bir maske veya ağızlık takviyesiyle hastanın banal soluk alıp vermesi sırasında ilacın solunum yollarına erişmesini sağlayan elektrikli ufak makinelerdir. Özellikle ağır kriz halinde, bebek veya ufak çocuk, yaşlı, ajite, şuuru kapalı hastalarda dahi kullanılabilirler. Makinenin çalıştırılıp maskenin surata geçirilmesi yeterlidir. Ayrıca ilacı almak için rastgele bir harekete gerek yoktur.

Nebülizör veya Spaserleri Sigorta Emekli Sandığı ve Müesseseler Karşılıyor mu?
Şayet uzman hekim hastanın rehabilitasyonu için bu makinelerin kullanımını lüzumlu görüyorsa bir rapor ile hasta, bunları söz mevzusu müesseselerden fiyatsız elde edebilir.

Astım Rehabilitasyonunda Kortizonlu İlaçlar Kullanılıyormuş, Bunların Hasarı Yok mu?
Kortizon fobisi cemiyette yaygındır. Kortikosteroidler bugünkü tıpta en çok kullanılan, çok tesirli ve yararlı ilaçlardır. Uygun endikasyon, doz, giderekme ve hekim hakimiyeti altında kullanıldıklarında istenmeyen yan tesirler pek görülmez. Özellikle astımlılarda kortizonlu ilaçlar sprey veya toz halinde solunum yoluyla verildiklerinde bu cins istenmeyen hasarlı tesirler hemen hiç görülmez ve çok güvenlidir.

Kortizonsuz Astım Rehabilitasyonu Muhtemel Değil midir?
Astım havayollarının mikrobik olmayan süreğen cerahatiyle karakterize bir hastalıktır. Rehabilitasyonda temel yaklaşım bu irinin baskılanmasıdır. Kortizon bu istikamette en tesirli ilaçların başında gelmektedir. Kortizon dışı ilaçların tesirleri ise kortizona mukayeseyle çok daha cılızdır. Ancak hafif astımlılarda veya ağır olgularda kortizonla beraber kullanılabilirler. Bugünkü rehabilitasyon şekline göre orta ve ağır astımlıların rehabilitasyonunda kortizon kullanılması kesinlikle zorunludur. Aksi taktirde hastalık hakimiyet altına alınamaz ve hasta tehlikeye atılmış olur. Şunu yeniden vurgulamak gerekir ki sprey yada toz formunda verilen kortizon cinsi ilaçların korkulacak yan tesirleri hemen hiç yoktur.

Ağızdan Alınan Hap Cinsi İlaçlarla Astım Rehabilitasyon Edilemez mi?
Hafif astım, efor astması, polen astması gibi çoğu hasta, ülkemizde de son senelerde kullanıma giren lökotrien antagonistleri grubu ilaçlarla Singulair ve Accolate tamamen hakimiyet edilebilmektedir. Özellikle çocuklarda kullanılabilir olması sebebiyle Singulair, sprey tipi ilaçları kullanamayan popülasyonda kullanım avantajı ve hasta geçimini artırıcı bir üstünlüğe sahiptir. Ancak orta ve ağır astmalıların rehabilitasyonunda bu ilaçlar tek başlarına yeterli olmazlar, ancak gerek olduğunda öteki ilaçlarla beraber kullanılabilirler.

Kortizonlu İğnelerin Rehabilitasyondaki Yeri Nedir?
Kenakort, Diprospan gibi kortizon kapsayan iğneler veya Prednol, Deltakortil gibi ilaçlar astımlı hastalar tarafından en çok suiistimal edilen ilaçlardır. Bunlara bağlı olarak, şişmanlama, kemik erimesi, hipertansiyon, kalp yetmezliği, hormon bozuklukları gibi bir çok yan tesirler görülebilmekte, ayrıca kortizona bağımlılık oluşabilmektedir. Bu cins ilaçların astımlı hastalarca -kriz sırasında hekim hakimiyetinde verilmesi hariç- kullanılmaları doğru değildir.

Astım İlaçlarının Yan Tesirleri Nelerdir?
Günümüzde astımın doğru rehabilitasyonu için hekim hakimiyetinde kullanılan ilaçlara bağlı olarak ehemmiyetli yan tesirler pek görülmez. Ancak ender olarak çarpıntı, titreme, adale krampları, seste boğuklaşma, idrar yapmada güçlük, mide şikayetleri ve allerjik tepkinler gibi meselelere tesadüfülebilir. Sprey tipi ilaçlar kullanıldıktan sonra bol su ile ağız çalkalanıp boğaz gargarası yapılarak tükürülmesi önerilir. Kalp hastalığı, tansiyon yüksekliği, karaciğer hastalığı gibi başka hastalıklar varsa ve bunlar için de hasta ilaç kullanıyorsa astım ilaçlarıyla tesirleşme olup olmayacağı doğrultusundan hekimine danışmalıdır.

Aşı Rehabilitasyonunun Astımdaki Yeri Nedir?
Millet arasında aşı rehabilitasyonu olarak öğrenilen immünoterapi gerçek olarak arı sokmalarına ve yılan zehirlenmesine karşı etkin bir rehabilitasyon şeklidir. Tüm dünyada standart astım rehabilitasyonu protokolleri arasında yer almaz. Çok özel şartlarda standart rehabilitasyona cevap alınamayan hastalarda sınanabilir. Aşı rehabilitasyonu:

5 yaşından ufaklara ve 40 yaşından büyüklere uygulanmaz.
Orta ve ağır astımlılara uygulanmaz.
Yalnızca ten testleri ile değil aynı zamanda kanda özel Ig E tipi antikor atamayı ile antijen duyarlılığı tespit etilmeyenlere uygulanmaz.
İki allerjenden daha aşırısına karşı duyarlılık olduğunda uygulanmaz.
Hastanın duyarlı olduğu antijeden sakınması muhtemel olduğunda uygulanmaz.
Standart rehabilitasyon maksimum olarak sınanıp galibiyetsiz olduğu gösterilmeden uygulanmaz.
Fakat orta ve ağır astımlılarda kullanılmaması gerektiğinden, hafif astımlılarda ise standart rehabilitasyon hemen her zaman galibiyetli olduğundan pratikte astım rehabilitasyonunda aşının yeri yoktur.
 

Aşı Rehabilitasyonunun Rastgele Bir Hasarı Var mıdır?
Evet. Bu rehabilitasyon her yerde her hekim tarafından uygulanamaz. Hele muayenehanelerde asla uygulanmamalıdır. Ancak yukarıyada sıralanan şartlara uyan çok az rakamda hastaya, gerçek rehabilitasyonlar uygulandıktan sonra, tam tehlikeler göz önüne alınarak, uzmanı hekim teftişinde ve acil gidişatta hastayı yaşama geri döndürmeye müteveccih müdahalenin yapılabileceği her türlü ekipman ve teçhizata sahip, hastanın yapay solunum makinesine bağlanabileceği bütün teşekküllü bir sağlık kurumunda sınanabilir. Zira bu rehabilitasyon sırasında allerjik tepkinler ve astım krizi büyüyüp ölümcül olabilir. Bu sebeple ve aktifliğinin çok az olması dolayısıyla, insan sıhhatine gereken ehemmiyetin verildiği gelişmiş Avrupa ülkelerinin bir çoğunda astımlılara aşı yapılmaz ve bu bir rehabilitasyon usulü olarak kabul edilmeyip menedilmiştir.

Aşı Rehabilitasyonunun Ülkemizde Bu Kadar Yaygın Olarak Kullanılmasının Nedeni Nedir?
Standart astım rehabilitasyon protokollerinde yeri olmadığı, gelişmiş Avrupa ülkelerinin bir çoğunda menedildiği, aktifliğinin çok cılız olduğu, tesir mekanizmasının dahi öğrenilmediği ve vefatla sonuçlanan ciddi yan tesirlerinin varlığına karşın ülkemizde ehliyetsiz ellerde, uygunsuz şartlarda, standardize edilmemiş, üzerinde hiçbir ad, marka, doz vs yazmayan, kimin tarafından nerede hazırlandığı ve ne kapsadığı belirli olmayan solüsyonların aşı ismi altında hastalara uygulanmasının tek sebebi ne yazık ki suiistimale sarih olmasıdır. Senelerce bir ümit talihine aşı olmaya devam eden hastalar vardır.
Bazı Hekimler Aşının Hasarsız Olduğunu ve Her yerde Uygulanabileceğini Hastalarına Söyledikleri Hatta bu Biçimde Bir Anekdotu Hastaların Ellerine Yazılı Olarak Verdikleri  

Görülmektedir. Bu Nasıl oluyor?
Bu, ancak hastaya aşı ismi altında uygulanan solüsyonun aşı kapsamaması onun yerine kortizon vb bir ilaç karışımı olmasıyla muhtemeldir. Asıl aşı solüsyonları hakkında böyle güven ve cesaret vermek muhtemel değildir.

Astımlıların Krize Girmesi Banal midir?
Astı Kriz, astımın hakimiyet altında olmadığını gösterir. Şayet hasta rehabilitasyon almıyorsa rehabilitasyon edilmelidir. Rehabilitasyon altında ise almakta olduğu rehabilitasyon eksik olabilir. Rehabilitasyonu gözden geçirilmeli yine tertip edilmelidir.

Rehabilitasyon Edilmekte Olan Astımlı Hastanın Hiç Şikayeti Olmaz mı?
Uygun biçimde rehabilitasyon edilmekte olan astımlı hastanın da zaman zaman özellikle tetik etmenle karşılaştığında yakınmaları olabilir. Ancak, hastanın şikayetinin olması ile kriz geçirmesi aynı şey değildir. Şikayetleri devam ediyor, ilk müdahaleden etkilenmiyor veya kısa müddet sonra yineliyorsa krizden bahsedilebilir.

Astım Krizine Girmemek İçin Ne Yapmalıyım?
Eskiki krizlerinizi başlatan tetik etkenleri öğreniyorsanız sigara dumanı, efor, deterjan dumanı, vernik kokusu, aspirin alımı vb gibi onlardan uzak kalmalısınız. Size verilen rehabilitasyonu, şikayetim yok diyerek kendi başınıza kesmemeli veya aksatmamalısınız. Grip vb solunumsal enfeksiyonlardan kendinize gözetmelisiniz. Her sene eylül-kasım ayları arasında bir doz grip aşısı yaptırmanızda bereket var.

Krize Girdiğimde Ne Yapmalıyım.?
Ventolin, salbulin yada Bricanyl ismiyle ülkemizde bulunan sprey veya toz formundaki ilaçları tüm astımlılar her zaman yanında bulundurmalı ve yakınmaları ortaya çıktığında bu ilaçlardan kullanmalıdırlar. Önerilen: ilk bir saat içinde 20 dk ara ile 2-4 puff bu ilaçlardan solunum yoluyla alınmasıdır.

Kriz Başladığında Hekime Ne Zaman Müracaat Etmeliyim?
Şayet ventolin, salbulin veya bricanyl aldıktan sonra yakınmalarınız ortadan kalkar ve bir daha yinelemez ise 24-48 saat zamanla her 4-6 saatte bir ventolin veya bricanyl sprey veya tozu kumpaslı olarak ikişer puff almaya devam etmelisiniz. Bu arada hekiminizi arayıp evvelden beri almakta olduğunuz rehabilitasyona karşın bir hücum geçirdiğinizi anlatıp rehabilitasyonda bir farklılık yapmak gerekip gerekmediğini ona danışmalısınız. Ancak şikayetleriniz başladıktan sonra ventolin veya bricanyl’i yukarıyada önerilen biçimde aldığınız halde şikayetleriniz düzelmez ise veya düzelmeyi takiben kısa müddet sonra yeniden tekerrürlerse hekime veya sağlık kurumuna müracaat etmelisiniz.

Astım Krizinin Ağır veya Ölümcül Olma İhtimalini Gösteren Kriterler Nelerdir?
Şikayetlerin çok şiddetli olması, uzun sürmesi, hastada morarma olması, nabız rakamının dakikada 120’den fazla olması ve nabzın kumpassızlaşması, tansiyonun düşmesi Büyük 90, ufak 60 mmHg’dan düşük ölçülmesi, hastanın soluk darlığı sebebiyle konuşurken tümceleri bitiremeyip kelimeler arasında soluk alıp vermek zorunda kalması, ancak oturur durumda soluk alıp uyur gidişata geçtiğinde tıkanması gibi bulgular krizin ağır olduğunu gösteriri ve hekim takviyesine lüzum var demektir.

Damardan Aminokardol Ampul Yaptırmanın Mahzuru Var mıdır?
Evet. Hastalar arasında sık görülen bu uygulama ne yazık ki risklidir. Bu ilaç damardan süratli olarak verildiğinde tansiyon düşmesine, kalpte ritim bozukluğuna ve ani vefatlara yol açabilir. Üstelik astım krizinde ilk seçim edilmesi gereken yada en etkin olan rehabilitasyon şekli değildir.

Astım Hastasıyım, Spor Yapabilir miyim?
Evet. Efor astması, astmalıların çoğunda var olmasına karşılık kumpaslı rehabilitasyon gören astımlılar spor yapabilirler. Dünya olimpiyatlarında yarışmış ve derece almış çok rakamda astımlı vardır. Astım ilaçları doping olarak kabul edilmez ve spor evveli, efor evveli alınabilirler.

Ağır Efor Evveli Astımlılara Hangi İlaçları Öneri Edersiniz?
Efordan 10-15 dk evvel ventolin, bricanyl veya tilade, intal gibi sprey ilaçları usulüne uygun olarak alınması çoğu zaman bir mesele ortaya çıkmaması için yeterlidir.

Astımlılar İçin Özellikle Öneri Edilen Bir Spor Cinsi Var mıdır?
Yüzme sporunun astımlılar tarafından çok daha iyi tolere edildiği bildirilmektedir.
 

Astımlıyım, Hamile Kalabilir miyim?
Astımlılar kumpaslı rehabilitasyon ile banal yaşamlarını sürdürebilirler. Hiçbir anormallik yaşanmadan evlenebilir, hamile kalabilir ve doğum yapabilirler. Doğacak çocuklarda astım görülmesi banal popülasyona göre azıcık daha fazla ise de bu fark çok fazla değildir. Üstelik bazı temkinlerle ve çevresel koşulların hakimiyetiyle bu önlenebilir.

Hamilelik Sırasında Astım İlacı Kullanabilir miyim?
Hamilelik sırasında astımlıların takribî 1/3’namın yakınmalarında eksilme, 1/3’namın yakınmalarında çoğalma olurken 1/3’şanda ise bir değişme olmaz. Astım rehabilitasyonunda kullanılan ilaçların çoğu hamilelikte kullanılabilir. Gerek anne ve gerekse doğacak bebek için bir hasarlı tesirleri yoktur. Öteki kimilerinin ise vardır. Hamilelik tasarlandığında hekiminizle görüşerek rehabilitasyonunuzu buna göre yine tertip ettirebilirsiniz.

Nasıl Korunabilirim?
Tetik etmenlerden sakınılmalıdır. Bunlar şahıstan şahsa değişir. Misalin bir ilaç veya yiyecek ise kullanılmamalıdır. İşyerinde karşılaşılan bir madde ise iş farklılığı gerekebilir veya işyerindeki madde yoğunluğunu eksiltecek tedbirler havalandırma, vakumlu aspirasyon, maske kullanılması alınabilir. Polen astmasında kıra, ağaçlık alanlara girmekten sakınılmalıdır. Ev tozundaki allerjenleri eksiltecek tedbirler alınmalıdır. En az haftada bir evde dip bucak vakumlu aygıtlarla toz alınması, paklik yaparken toz kaldırılmamasına dikkat edilmesi, halı yerine vinleks cinsi yapay döşemelerin kullanılması, allerjen barındırmayan çarşaf ve kılıfların kullanılması önerilen önlemlerdir. Kedi, köpek, kuş gibi hayvanların ev içinde barındırılmaması, yünlü, tüylü oyuncakların menedilmesi, yün battaniye, yorgan, hırka, kazak yerine sentetik dokuma ve kumaşların kullanılması doğru olur. Evde yaşayan hamamböceği, kalorifer böceği gibi böceklerle gayret edilmesi, parfüm, buğulaşıp koku yayan deterjan ve paklik malzemelerinin kullanılmaması, boya vernik kokularından sakınılması, gerekmektedir. Evde işyerinde sigara içilmemesi, ocak, soba gibi duman yayan yerlerde aspiratör ve baca sistemlerinin fonksiyonel yakalanması ile ev içi havanın pislenmemesi gerekmektedir. Kimyevi katkılar kapsayan hazır yiyeceklerden, şekerleme, çukurlata vb çocuklara müteveccih yiyeceklerden sakınılması gerekir. Görüldüğü gibi tam bunlar çok güç ve bireyin yaşamını çok sınırlayan önlemlerdir. Ancak bunların herkes için gerektiği söylenemez. Bireyin duyarlı olduğu allerjenler tespit etmişse yalnızca bunlardan sakınmak yeterli olur.

Aspirin Kullanmakta Mahzur Var mı?
Evet. Astımlıların bir kısmında aspirin vb bazı romatizma ilaçları ve ağrı kesicilere karşı duyarlılık vardır. Bu ilaçların alınmasını takiben şiddetli krizler başlayabilir. Astımda kullanılabilir olanlarının seçim edilmesi gerekmektedir.

PEFMETRE Kullanımı:
Makinenin türüne göre kapak açılarak kullanılır hale getirilir. Hareketli ibre en alt pozisyona alınır. Derin bir soluk aldıktan sonra hava kaçırmadan makinenin ağızlık kısmı dudaklarla sıkıca anlanır. Hasta tüm eforu ile derin ve süratli olarak soluğunu ağzından üfler. Takiben ibrenin gösterdiği değer okunur. Bu ölçüm üç defa yinelenir ve azami olan değer çizelgeye kaydolunur.

Sprey İlaçların Kullanımı
İlacın kapağı çıkarılır ve birkaç defa sallanır. Oturur veya ayakta iken ilaç dik pozisyonda yakalanır ve derin bir soluk verildikten sonra, ağızlığı iki dudak arasına alınır. Usulca soluk alırken eşzamanlı olarak ilaç püskürtülür ve bu biçimde maksimum soluk alıncaya kadar devam edilir. Soluk takribî 10 saniye kadar yakalandıktan sonra burundan yavaş bir biçimde soluk verilerek akciğerlerdeki hava boşaltılır. İkinci doz 30 saniye kadar bir zaman sonra yinelenir.

Hazne – Aerochamber Kullanımı
Sprey ilaç birkaç defa sallandıktan sonra kapağı çıkarılır ve hazneye takılır. Haznenin ağızlığı iki dudak arasına alınır ve sprey ilaç bir puf hazne içine püskürtüldükten sonra yavaş ve derin bir soluk alınarak ilaç içe çekilir. Takribî 10 saniye kadar soluk yakalanıp, burundan usulca soluk verilir. Sprey ilaç püskürtülmeden soluk alıp verme manevrası iki defa daha aynen tekerrür edilir. İkinci puf için 30 saniye kadar beklenir ve bu müddet içinde hazne ağızdan uzaklaştırılır. Hazne haftada bir defa sabun ve su ile yıkanmalıdır. Acil vaziyetlerde hazne içine 8-10 puf ilaç püskürtülüp alınırsa nebülizör makinesine eşdeğer ilaç alınmış olur.

Turbohaler Kullanımı
Alet ağızlık yukarıya gelecek biçimde dik yakalanır ve kapağı çıkarılır. Alttaki kısım ileri geri döndürülür ve çıt sesi dinlenir. Derin bir soluk verildikten sonra ağızlık iki dudak arasına alınarak, ağızdan olabildiğince süratli ve derin bir soluk alınır. Aygıt ağızdan uzaklaştırılır ve 10 saniye kadar soluk yakalandıktan sonra usulca dışarıya üflenir.

Diskus Kullanımı
Makinenin ağızlığı üzerindeki kapak döndürülerek açılır. Makinenin mandalı klik sesi dinleninceye kadar itilir. Dışarıya derin bir soluk verdikten sonra ağızlık dudaklar arasına alınır ve ağızdan derin ve kesintisiz bir soluk alınır. Soluk 10 saniye yakalandıktan sonra usulca dışarıya üflenir.

Aerolyzer Kullanımı
Aygıt dik yakalanır ve ağızlık kendi aksı çevresinde döndürülerek ilaç haznesi açılır. Pak ve kuru bir elle yakalanarak hazırlanan kapsül ilaç haznesine konur. Ardından geri bir döndürme hareketi ile ağızlık yerine oturtulur. Makinenin her iki yanında bulunan mandal baş ve işaret parmakları arasında sıkıştırılarak kapsül delinir. Derin bir soluk verildikten sonra ağızlık iki dudak arasına alınarak süratli ve derin bir soluk alınır. 10 saniye soluk yakalanıp, usulca dışarıya üflenir.

Kaynak: KTÜ Göğüs Hast Ana Bilim Dalı
Kaynak: KTÜ Göğüs Hast Ana Bilim Dalı

BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.