GDO hakkında bilmeniz gereken herşey

29.04.2023
605
GDO hakkında bilmeniz gereken herşey

GDO nedir, ne kadar hasarlıdır? TÜRK insanı genetiği değiştirilmiş organizmalar GDO sebebiyle sağlığından mı olacak yoksa bu teknoloji refah ve avantaj mı sağlayacak? 26 Ekim’de yürürlüğe giren …

GDO nedir, ne kadar hasarlıdır?
TÜRK insanı genetiği değiştirilmiş organizmalar GDO sebebiyle sağlığından mı
olacak yoksa bu teknoloji refah ve avantaj mı sağlayacak? 26 Ekim’de yürürlüğe giren besin ve yem emelli GDO’lu mahsullerin ithalatı, işlenmesi, ihracatı, hakimiyet ve teftişine dair idaremelik, bu suallerin yanında kavgaları da birliktesi getirdi ve Türkiye’de gündemin doruğuna yerleşti. Daha evvel, zorunlu teftiş olmadığı için ülkeye girişi yasak olan mahsulleri tartışan Türkiye, artık genetiği değiştirilmiş
yiyeceklerle resmi olarak tanışıyor. Bu şu demek: Akrep geni taşıyan pamuk, tavuk genli patates ve balık genli domates hayal mahsulü değil, hakikat. Türkiye’de biyogüvenlik kanunu olmamasından teftiş mekanizmasına ait kuşkulara kadar bir hayli itirazın yapıldığı mevzuda en merak edilen şey, bu mahsullerin insan
sıhhatine olan tesirleri. Acaba bu mahsuller bir haylilerinin iddia ettiği gibi hakikat bir risk mi yoksa açlığa ve muhtaçlığa derman mı? İşte tüm ebatlarıyla GDO dosyası…

Ceyda ERENOĞLU / GAZETE HABERTÜRK

GDO NEDİR?
TABİATTA kendi başına asıllaşmayan, yalnızca laboratuvar civarında genetik
farklılık neticeyi üretilen organizmalara “Genetiği Değiştirilmiş Organizma GDO”
denir. Misalin, darıya bir bakteriden alınan genin yerleştirilmesi ancak laboratuvar civarında ve insan eliyle hakikatleşir.

‘3 KUŞAK SONRA KISIRLIK BAŞLAR’
İstanbul Üniv. İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Abonesi Prof. Dr. Kenan Demirkol:
Prof. Dr. Kenan Demirkol, Türkiye’nin hâlâ bir biyogüvenlik kanunu bulunmadığını ve bu yasa olmadığı için ithal edilen bir yiyeceğin içeriğini tahlilin muhtemel olmadığını söylüyor. “Bir hekim olarak ithal edilen yiyecekte zehir olduğunu düşünür ve varlığını ispatlayıp sarihlersem, markaya hasar vermekten dava edilirimancak mahsulü üreten şirkete hiçbir şey olmaz” diyen Demirkol, GDO’lu mahsullerin alerji tehlikesini artırmanın yanında insan ve hayvanlarda antibiyotiklere karşı direnç yaradılışına da neden olduğunu belirtiyor. Demirkol, yapılan deneylerin en geç üçüncü jenerasyondan itibaren kısırlık görülebileceği neticesini ortaya çıkardığını vurguluyor

‘AÇIKLAMALAR YETERLİ DEĞİL’
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Kısmı Metabolizma ve Beslenme Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Aydın:
Prof. Dr. Ahmet Aydın, hükümet yetkililerinin GDO tohumlarının bebekmamalarında olmayacağı açıklamasını yeterli bulmuyor ve “Madem bebeklere hasarlı olduğunu öğreniyoruz, neden iki-üç yaşındaki çocuklara yediriyoruz?” sualini soruyor. Prof. Dr. Aydın’a göre zehirli maddeler ve değişik zararlımaddeler, körpe bedenleri daha çok etkiliyor. Hamileler ve çocuk sahibi olabilecek genç erkekler de aynı tehlikeyi taşıyor.

‘KANSER YAPMAZ’ DİYEMEYİZ
İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü’nden Uzman Dr. Yavuz Dizdar: GDO’lu mahsullerin insan sıhhati üzerindeki tesirlerinin yeterince incelenmediğini söyleyen Uzman Dr. Yavuz Dizdar, şu ana kadar öğrenilen hasarlar arasında, ciddi alerjiler ile bir GDO cinsine özgü olan ve ölümcül izleyen adale erimesi olduğunu anımsattı. Dr. Dizdar’a göre, hiç karşılaşılmayan bir genin tesirleri varsayım edilemez. Bu sebeple “GDO’lu mahsuller, kanser ve Alzheimer gibi hastalıklara neden olmaz!” demek doğru değil. Dr. Dizdar’a göre harcadığımız yiyeceklerin tehlikesiz olup olmadığını öğrenmemiz binlerce yıldır harcıyor olmamızın bir neticeyi. Oysa GDO’lar son 10 yıldır harcanıyor. Bu anlamda tabiatta var olmadıkları ve hiçbir güvenlik araştırması yapılmadığı için ulusun bilinmeyene itilmesine suskun kalmamak gerekiyor.

‘GDO’YA HAYIR!’ demek için 5 neden
Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar GDO ile alakalı olarak 30’u aşkın sivil toplum kuruluşunu barındıran “GDO’ya Hayır Platformu” heyetti. Platform GDO’lu mahsullere 5 sebepten dolayı ‘Hayır’ diyor. GDO’nun insan sıhhati üzerine tesirleri mevzusunda
bugüne kadar yapılan araştırmalar, kesin neticelere erişmemiş. Bu sebeple yapılan araştırmalar eksiktir. GDO’lu mahsuller bebekler için yasak, anne babalar için hürdür. Bu mahsuller hasarlı ise emziren ya da hamile bayanlar tarafından neden harcanmakta; iddia edildiği gibi hasarlı değilse bebeklere niye yasaklanmaktadır? Hayvan kobayları üzerinde yapılan sınamalar GDO’ların;
kan yapısını bozduğunu, bağışıklık sistemini çökerttiğini, asap sistemini yıkım ettiğini, uzuvlarda küçülme alana getirdiğini ve sonraki jenerasyonlarda faize becerisini tamamladığını göstermektedir. GDO’lu mahsullerde antibiyotik direnç geni kullanılmakta ve bunun insan ve hayvan sıhhati açısından son derece hasarlı olduğu öğrenilmektedir. GDO’lu yemlerle beslenen hayvanlar ve mahsuller de GDO’lu
sayılmaktadır. Ancak mahsullerin etiketlenmesine ait hiçbir madde idaremelikte yer almamaktadır.

DÜNYA SAĞLIK TEŞKİLATI NE DİYOR?
Dünya Sağlık Teşkilatı WHO, günümüzde beynelmilel pazarlarda satılan
GDO’lu mahsullerin tehlike değerlendirmelerinden geçtiğini ve insan sıhhatine tesir edecek rastgele bir hasarın tespit edilmediğini söylüyor. Ancak genel besin
hijyeni ilkelerine göre satış evveli ve sonrasında tehlike değerlendirmesi ve sıkı
bir sorgulama yapılması gerekiyor.

http://www.haberturk.com/haber.asp?id=184795&cat=220&dt=2009/11/07

BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.