“Grip aşısı, gripten korunmada tek başına yeterli değil”

31.12.2022
990
“Grip aşısı, gripten korunmada tek başına yeterli değil”

“Grip aşısı, gripten korunmada tek başına yeterli değildir” diyen Prof.

“Grip aşısı, gripten korunmada tek başına yeterli değildir” diyen Prof. Dr. Mehmet İşbir; Bağışıklık sisteminin güçlü yakalanması gerektiğini ve kış mevsiminde C vitami barındıran meyve, sebzenin taze olarak harcanması gerektiğini söyleyerek ehemmiyetli açıklamalarda bulundu.
Girne Amerikan Üniversitesi GAÜ Eczacılık Fakültesi, Farmakolaji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet İşbir açıklamasında, gribin virüs kaynaklı bir solunum yolu hastalığı olduğunu belirterek, virüslerin partiküller aracılığıyla, hava yoluyla, eşyalara temasla ve yakın temasla bulaşabileceğine dikkat çekti. Kış mevsimi ve mevsim geçişlerinde insanların kapalı alanlarda daha fazla zaman geçirdikleri ve solunum yoluyla gribin daha süratli bulaştığını belirterek mektebe giden çocuklarda veya kalabalık yerlerde gribin dağılma oranının daha yüksek olduğunu söyledi.
“Gripten korunmanın iki yolu var”
Gripten korunmanın iki yolu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Mehmet İşbir “Birincisi; solunum yoluyla gribin bulaşabileceği civarlardan kaçmak başka bir deyişle kapalı alanlardan, sinemalardan, tiyatrolardan, toplu taşıma vasıtalarında dikkat edilmesi gerekiyor. Bir diğer yolu özellikle Çin’de bunu çok kullanıyorlar; ağızlara maske takarak gezme usulü. Bu iyi bir korunma usulüdür. Gripli bir hastanın odasını sık sık havalandırma mevzusu çok ehemmiyetlidir. Virüsler pak havada emin bir sıcaklık altında pek hayata kaderi bulamıyorlar. İkinci yol ise şahsi; bireyin bağışıklık sistemini kuvvetlendirmesi. Ama yaşlılık çağında bağışıklık sistemi düşüyor ve bu sebeplerle bağışıklık sistemini kuvvetlendirmemiz gerekiyor. Kısaca diyebiliriz ki; yaşlılarda bağışıklık sistemini güçlü tutarak, gribe karşı bir tedbir almış oluyoruz ve bu en geçerli usullerden biri oluyor” dedi.
Bağışıklık sistemi güçlü yakalanmalı
Mehmet İşbir açıklamasının devamında grip aşılarının tek başına yeterli gelmediğini söyleyerek şöyle devam etti. “Grip aşısı, gripten korunmada tek başına yeterli değildir. Aşılar gribin tek bir türe karşı yapılıyor. Misalin bir grip aşısı H1N1’e göre yapılıyor, vaktini doldurmadan H1N2 virüsü ortaya çıkıyor. O zaman ilk yapılan aşı tesirsiz kalıyor. Grip aşısı oldum diye kendimizi gözetmesiz vazgeçmemeliyiz. Bağışık sistemimizi güçlü yakalamamız gerekiyor. Ufak dozlarla yapıldığı için hasarlı olmadığınıda söyleyebiliriz. Geçmişe doğru bakarsak grip salgını bu kadar fazla değildi. Daha Öncekiler mevsimine göre beslenmeyi öğreniyorlardı. Kış mevsiminde C vitamini, bolca sebze, meyve taze olarak harcanmaktaydı.”
“Kış aylarında D vitaminin muhakkak dozlarda alınması ehemmiyetlidir”
Yaş ilerledikçe ve beslenme spektrumu değişik hale geldikçe, bedenin emin başlı vitaminlere çok fazla lüzum dinlediğini aktaran İşbir, “Son senelerde özellikle kış aylarında D vitamininin emin dozda alınması ehemmiyetli olabilir. Bir ehemmiyetli noktada geçen yıl Amerika’da büyük bir salgın ortaya çıktı. Bu aşıların yapımı sırasında yapılan kusurlar neticesinde, ağır bir salgın ortaya çıktı. Onun için aşı olunacaksa, tanınmış şirketlerde büyük merkezlerde üretilen aşıların alınması zorunludur. Aşının, bir hekim; bir eczacı teftişinde yapılması zorunludur. Aşıların son kullanma tarihleride çok ehemmiyetlidir dedi.”
“Kolay bir gripte antibiyotik alımına gerek yok”
Grip rehabilitasyonunda antibiyotik kullanımına da dikkat toplayan İşbir, “Gribin 5. ve 6. gününde bağışıklık sistemi daha öncekisi kadar güçlü olmadığı için, bedende ki bakerilerin sarihe çıkması gidişatında bakteriyel enfeksiyonlar ortaya çıkıyor. Bunu da antibiyotikle rehabilitasyon etmek gerekiyor. Ancak bizde bu vakit beklenmiyor. Antibiyotik bir hekim himayesinde veya antibiyogram yapılarak verilmesi gereken bir ilaç. Başka Bir Deyişle kolay bir gripte antibiyotik alımına gerek yok. Ama boğazınız ağrır, bademcikler şişer ve onları beklersiniz, pastillerle gargaralarla geçmez ise, o zaman bir hekime gidilir hekimlerin önerdiği antibiyotiklere başlanır. Antibiyotik gıdalardanda gelebiliyor. Bir çok akışkan besinde özellikle sütte var. Antibiyotik, sütün içine atılmıyor; sütü veren hayvana verildiği için o sütte antibiyotik oluyor” diyerek laflarını sonlandırdı.PARTNER 26 bin lira ile başladı,şimdi altın kaplama yat sahibi bir iş bayanı!Kekemelik meseleyi çözümsüz değilBağırsağından yeni bir mesane yapıldı

BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.