Güneş çarpması öldürüyor

13.09.2023
226
Güneş çarpması öldürüyor

37 dereceye kadar basmakalıp olan beden ısısı, çok sıcak havalarda ve rutubetin çoğaldığı gidişatlarda 40-41 dereceye kadar yükselebiliyor. Bu vaziyet hücrelerde özellikle de beyin hücrelerinde …

37 dereceye kadar basmakalıp olan beden ısısı, çok sıcak havalarda ve rutubetin çoğaldığı gidişatlarda 40-41 dereceye kadar yükselebiliyor. Bu vaziyet hücrelerde özellikle de beyin hücrelerinde tahribat yapıyor. Fazla sıcağa maruz kalan bir bireyin, beynindeki ısı ayarlama merkezinin işlevi bozuluyor ve ‘güneş çarpması’ denilen ciddi sağlık meseleyi ortaya çıkıyor. Bu nedenle, sıcak çarpması bulgularına karşı kurnaz olunması ve alınan temkinlerle hasta düzelmezse hekime haber verilmesi, büyük hayati ehemmiyet taşıyor.

Uzmanların belirttiğine göre, ilerlemiş sıcak çarpması çok riskli olup rehabilitasyon edilse dahi hastaların yüzde 20′si can veriyor. İyileşenlerin ise asap sisteminde kalıcı zararlar oluşabiliyor, denge ve koordinasyonlarının klasiğe dönmesi aylar alıyor. İlk bulgular görüldüğünde teşhis konur ve şuur kaybından evvel rehabilitasyona başlanırsa iyileşme kısmeti oldukça yüksek.

Sıcak çarpmasının ilk bulgularını, ‘Çok yüksek ateş 40-41 derece, terleyememe, komaya kadar giden asap sistemi bozuklukları, halsizlik, baş sızısı, baş dönmesi, kusma-bulantı, nabız süratlenmesi ve cildin kuruması’ olarak sıralayan uzmanlar, ‘İdrak Etme ve koordinasyon hünerinin eksilmesi, görme netliğinin bozulması, göz çukurlarının aşikarlaşması ve şuurun kaybolması’ gibi ileri bulgular ortaya çıkar çıkmaz şipşak hekim çağırılması gerektiğini kaydoluyor.

Uzmanlar, böyle bir hadiseyle karşılaşıldığında, hastanın hemen serin ve hava akımı olan bir yere alınması gerektiğini ifade ederek, “Sıkı kıyafetleri rahatlatılmalı. Hastanın solunumu hakimiyet edilmeli Gerekirse hava yolu açılıp yapay solunuma başlanmalı. Hasta su veya vantilatörle soğutulmaya çalışılmalı. Ateşi 39 dereceye düşünceye kadar soğutma operasyonuna devam edilmeli. Acil olarak sağlık kurumuna götürülmelidir” teklifinde bulunuyor.

Zorunluluk olmadıkça, güneş sıcaklığının en aşikar olduğu 11.00-15.00 saatleri arasında dışarıya çıkılmaması gerektiğini vurgulayan uzmanlar, özellikle çocuklar, yaşlılar, kalp ve şeker gibi kronik hastalığı olanların buna özellikle dikkat etmeleri gerektiğini bildiriyor.

Uzmanlar, fazla sıcaklarda bol akışkan ve mineral kapsayan meşrubatlar harcanması gerektiğini belirterek, “Kalp hastalığı veya hipertansiyonu olup tuzsuz perhiz alan şahıslar dışında yiyeceklerle tuz alımı çoğaldırılmalıdır. Tuz kısıtlaması olanlar ise akışkan ve tuz kaybı doğrultusundan çok dikkatli olmalıdır. Susamamış olsanız dahi sık sık su için zira susamak bedeninizin su lüzumunu belirten tehlikesiz bir işaret değildir. İçkili meşrubatlar kullanmayın. Hafif yemekler, sulu besinler meyve, salata, çorba vb. yenmeli. Yağlı ağır yemeklerden ve tıka basa yemekten sakınılmalı” diyorlar.

İnce, sarih renk ve bol kıyafetler giyilmesi gereğine de işaret eden uzmanlar, “Kıyafetiniz güneş ışığının sizi yakmasını önlesin ama terletip su kaybettirmesin. Geniş kenarlı şapka giyin, suratınız doğrudan güneş altında kalmasın. Sık sık duş yapıp ferahlamaya çalışın. Dışarıda etkin olarak çalışması gerekenlerin olası oldukça güneş altında korunmasız kalmamaya, ağır eforlardan sakınmaya ve sık sık, bol bol akışkan tuzlu yiyecekler almaya daha çok dikkat etmeleri gerekir” ifadesini kullanıyor.

BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.