Hormon takviyesi tedavisi – Zor bir seçim

06.07.2023
362
Hormon takviyesi tedavisi – Zor bir seçim

Günümüzde hormonlarla alakalı bir sürü dedikodu olduğundan bu konuda bir karara varmak gerçekten çok güç. Dokunuşuk araştırmalardan dokunuşuk neticeler çıkıyor ve mutlak doğru yanıt yok. …

Günümüzde hormonlarla alakalı bir sürü dedikodu olduğundan bu konuda bir karara varmak gerçekten çok güç. Dokunuşuk araştırmalardan dokunuşuk neticeler çıkıyor ve mutlak doğru yanıt yok. Ancak 2007 senesinde Milli Sağlık Enstitüsünün araştırmaları bitirildiği zaman kızlarımız tercihlerini geçerli göstergelere dayandıracaklar. Şu anda ancak kendimizi elimizdeki balakalarla eğitebiliriz. Tüm seçenekler hakkında okuyup, kalıtsal özelliklerimizi göz önünde bulundurup, riskleri karşılaştırarak tercihimizi yapmak zorundayız.

Elimizdeki balakaları gözden geçirelim. Şehirk evvel hormon rehabilitasyonu görmeyi kimler düşünmeli? Şayet alttaki koşullardan bkocaman sizin için geçerliyse hormon takviyesi rehabilitasyonunu düşünmelisiniz.

*Şiddetli sıcak basmalarından şikayetçisiniz. Yalnızca kadınların yüzde beşinde görülür.
*Kaip hastasısınız, ya da, ailenizde kalp hastası var. Hem kalp hastasısınız hem de sigara içiyorsunuz veya, yüksek kolesterol, yüksek tansiyon veya, şeker hastasısınız.
*Osteoporoz riski altındasınız veya, ailenizde osteoporoz hastası var.
*Sızılı cinsel birleşme veya, idrar yolları iltihabı gibi şiddetli dölyolu meseleleri yaşıyorsunuz.
*Endometrium Kanseri Rahim İç Çeperi riski taşıyorsunuz. Bu gidişatta da, rahim içi çeperinin dökülmesine neden olan progesteron hormonunu kumpaslı kullanırsınız.

Hangi Gidişatta Hormon Takviyesine “Hayır” Denir?
Her kuralın bir ayrıcalığı olur; bu sebeple de, alttaki koşullardan bkocaman sizin için geçerliyse doktorunuzla konuşup gidişatınızı ona göre değerlendirmelisiniz.
*Ailede göğüs kanseri vakası varsa. Bu konuda hâlâ bütün olarak fikir birliğine varılmadıysa da, araştırmalar göğüs kanseri riski varsa hormon almamanız gerektiğini gösteriyor.
*Flebit veya Tromboflebit Toplardamarlarda kan pıhtısı ve ek olarak da cerahat alana geldiğinde beliren mesele dolaşım bozuklukları
*Karaciğer Yetmezliği
*Safra Kesesi Meseleleri
*Rahim Kistleri
*Ailenizde endometrium kanseri vakası varsa. Bu konunun ne kadar karmaşık olduğunu göstermek için şu misali verebiliriz: Östrojen hormonunun endometrium kanseri riskini artırdığı biliniyor. Ancak, progesteron hormonu rahim içi çeperini kuvvetlendirip rahim kanserini önleyebiliyor. Bazı araştırmaların östrojen ve progesteron bileşiminden oluşan hormon takviyesi rehabilitasyonlarının endometrium kanseri riskini düşürdüğü görülmüştür.
* Fibrokostik meme hastalıkları Selim Meme hastalığı

Hormon Rehabilitasyonu Nasıl Uygulanır?
*Yalnızca östrojen
*Yalnızca progesteron
*Östrojen ve progesteron birlikte

Piyasada Kullanılan Adlarıyla Ne Nedir?
*En sık kullanılan ostrojen hapı Premarin’dir.
*Flaster halinde kullanılan östrojene Estraderm denir. Estraderm sentetik östrojendir.
*İki çeşit progesteron hapı vardır. Medroksiprogesteron asetat da denilen Provera en kolay alınan progesterondur. ötekiyi de özel paketlenmiş progesterondur.
*Henüz piyasaya çıkan hakkında pek fazla bir şey bilinmeyen ve ağızdan alınan mikronize natürel progesteron.
*Estrace ve Ogen de östrojenin tablet şeklidir. Ancak Estrace ve Ogen’deki ostrojen bitkilerden elde edilmektedir. Premarin de hamile kısrakların idrarından elde edilir. Bu tip ostrojen ancak değişik östrojenleri kullanamayan kadınlara verilir.

Hangisini Ne Zaman ve Neden Kullanmalıyım?
Histerektomi operasyonu olmuşsanız, doktorunuz size ostrojen verebilir. Çünkü rahminiz yoktur. Östrojeni flaster, hap, veya krem şeklinde kullanabilirsiniz. Ostrojen aylık adet kanamalarını oluşturmaz.

Histerektomi operasyonu olmadıysanız ve rahminiz varsa, doktorunuz size premarin verebilir. Başlangıç dozu 0.625 mg.dır. Östrojenin bu şekli sizi rahatsız ederse Estrace alabilirsiniz. Onun da başlangıç dozu 1 mg.dir. Meme kanseri riskinin özellikle Estrace alan kadınlarda çoğaldığı gözden kaçmamalıdır.

Histerektomi operasyonu olmadıysanız östrojenle birlikte progesteron hapları da kullanmanız önerilebilir. Progesteron rahim içi çeperini döktüğü için rahim kanseri riskini eksiltir. Ostrojen ve progesteron hormonlarının birlikte kullanılması neticesinde tekrar aylık adet kanamaları başlar. Şu gizemeler bazı doktorlar aylık adet kanamalarını tedbirek için düşük günlük dozu da seçenek olarak öneriyorlar.

Provera beden tarafından en kolay kabul edilen progestin çeşididir. Progestine bağlı yan etkiler meme sızısı, bunalım, huzursuzluk ve bedenin su yakalamasıdır. Progesteronu vakitkli ve yarıyılsal olmak üzere iki yolla alabilirsiniz. Standart doz seçtiğiniz kullanım şekline göre değişir.

Yarıyılsal: Yarıyılsal yolda bcerahatçi günle yirmi beşinci gün arası her gün östrojen alırsınız. Sonra on dördüncü veya, on altıncı günle, yirmi beşinci gün arası 5 mg.’lık proges-teron alırsınız. Sonra iki ilacı da bırakır, adet görürsünüz. Vakitkli: Bu yolla daha düşük dozda progesteronu genelde günde 2,5 mg. östrojenle birlikte ödünsüz her gün alırsınız. Bu şekilde adet kanamalarını önleyip, adet evveli gerginliği gibi yan etkileri azaltabilirsiniz.

Her iki yöntem de etkili görünse de, aylık kanamalarda bazı farklılıklar görülür. Vakitkli hormon alan kadınlar hormon kullanmaya başladıktan dörtle on iki ay arasında bir zamanda adetten kesilirler. Yarıyılsal hormon kullanan kadınlarda bazı günler hiç hormon, bazı günler de proges-teron kullanmayan kadınlar daha uzun vakit, ileri yaşlara kadar adet görürler. Bu yöntemle bütün kadınlar tabii ki, önünde sonunda adetten kesilirler. Yarıyılsal yolu kullanan kadınlarda altmış yaşından sonra da, arasıra adet kanamasına benzer kanamalar görülür. Analistlerden bkocaman yetmiş yaşının üstündeki kadınların yüzde altmışının adet kanaması gördüğüne tespit etmiştir. Tamamen adetten kesilmeyi sağlayacak vakitkli hormon takviyesi alternatifi her zaman vardır.

Karaciğer hastasıysanız veya, yüksek tansiyonunuz varsa, doktorlar size flaster yöntemini önerebilirler. Flaster östrojeni tenden verir. Genel olarak kalçaya, bacağa veya, karına yapıştırılır. Bu yöntemle karaciğer devre dışı bırakıldığı için karaciğer meseleyi olanlarda daha tehlikesiz bir yoldur.

Östrojen kremleri genelde vajinal kuruluktan şikayet eden kadınlara önerilir. Yukarıda önerilen yöntemlerden hiçbirinin uzun yarıyılda sizi nasıl etkileyeceğini henüz bütün olarak bilmediğinizi hiç aklınızdan çıkarmayın.

Ne Kadar Zaman Kullanacağım?
Gidişata göre değişir. Bazı kitaplarda menopoz sıkıntılarını yaşamak istemediğimiz sürece hormon kullanmak zorunda olduğumuz yazıyor. Bu ne demek? Bakiye kadar kullanacak mıyız? Uzun vakit hormon kullanımının tehlikeli yan etkileri olabilir. Bazıları da ciddi menopoz şikayetlerini gidermek için iki üç sene kadar hormon kullanmanız gerektiğini söylüyorlar.

Kalp hastalığı riskini eksiltmek emeliyle hormon kullanıyorsanız, daha uzun süreli kullanmanız gerekebilir. Bazı uzmanlar osteoropozdan korunmak emeliyle da en az yedi sene hormon rehabilitasyonu görmeniz gerektiğini söylüyorlar. Ancak son araştırmalar, yedi sene hormon kullanıp sonra bırakan kadınların daha ileri yaşlarda osteoporoza yakalanma riskinin, hiç hormon kullanmamış kadınlarla aynı olduğunu göstermiştir.

Bu da, yakın zamana kadar, ileri yaşlarda kalça kırılmasından korunmak istiyorsanız senelerce hormon kullanmanız gerektiği, anlamına geliyordu. “Osteoporozla Alakalı Son Büyümelerin belirtildiği bvefatta hareketsiz yaşam sürmüş, ama son yarıyıllarda ağırlık çalışması yapan yaşlı kadınlarda yetmiş yaşında bile olsalar, bedenin kemik yoğunluğunu artırmanın mümkün olduğuna dair yeni balakalar var.

Kolesterolünüzün yüksek oluşu ve östrojenin kolesterol seviyesini düşürmeye faydası olduğu için hormon alıyorsanız, östrojenin progesteronla birleşince faydadan çok hasar verdiğini bilmelisiniz. California Üniversitesi Doktorlarından Elizabeth Barrett-Connor iki hormonun birlikte kullanıldığı vaziyetlerde kalbe iyi gelmediğine dair somut bulgular olduğunu ve östrojen progesteron bileşiminin uzun yarıyıl etkileri hakkında çok az şey bildiklerini belirtiyor.

Bu araştırma yapılırken araştırma grubunda olan elli dokuz yaşındaki bilim kadını BarrettConnor’a kendisinin hormon alıp almadığını soruyoruz. “Progesterondan korkuyorum,” dedikten sonra duraksayıp ekliyor. “Bu konuda çok şey okuduğum için korkuyor olabilirim.”

Kadınlar kanser korkusundan kadınların yüzde yirmisi şehirk dokuz ay kullanıp sonra bırakıyor hormon takviyesi rehabilitasyonunu bırakıyorlar. Ne olursa olsun, hormon rehabilitasyonunu aniden kesmemelisiniz. Menopozunuz birden çok şiddetlenir. Aniden hormon almayı bırakınca östrojen süratle düşer. Östrojen seviyeyi ne kadar süratli düşerse menopoz sıkıntıları o kadar şiddetli olur. Yavaş yavaş, bedeninizi alıştırarak bırakın.

Rehabilitasyonu bırakmaya karar vermek güçtür. Gün geçtikçe de güçleşiyor. Herkes meme kanseri riskinden haberdar olsa da, elli yaşında bir kadının kalp hastalığına yakalanma riski meme kanserine oranla dört buçuk kez daha fazladır. Kalp hastalıkları neticesinde vefat oranı da on iki kat daha fazladır. Elli yaşın üstündeki tüm kadınların yarısının vefat sebebi kalp veya felç olacaktır. Ancak ya ailenizde kalp hastalığı yoksa, az yağlı beslenme biçimini benimsemişseniz, egzersiz yapıyor ve kalsiyum takviyesi yapıyorsanız? Artılar eksileri götürmez mi? Ne yazık ki, bunun cevabını kimse bilmiyor.

Her kadının yapması gereken güç bir tercih ve ne kadar yakını olursa olsun, hiç kimseye bırakılacak bir karar değil. Bu, eşinizin, annenizin, kız kardeşinizin veya, doktorunuzun kararı olamaz. Buna siz karar vereceksiniz. Mesullük size ait.

Her karar kişiye özeldir. Kalıtsal özellikleri, muhtemel riskleri göz önünde bulundurmak gerekir. Söz risklerden açılmışken, içinizden kaç kişi östrojen ilaçlarının etiketini okuyup tehlikeleri ve yan etkilerinden haberdar olmuştur? On kişiden ancak ikisinin okuduğuna bahse girerim. Artık reklam-lardaki güzel ve hayat dolu kadını bir kenara bırakıp bültenin altında küçük harfle yazılmış “Öströjenin Tehlikeleri ve Yan etkileri” bvefatını dikkatle okumanın zamanı geldi. Orada sizi altta örneklerini verdiğim bazı süprizler bekliyor.
*Rahim Kanseri
*Göğüs Kanseri
*Mantar Enfeksiyonları
*Kilo alma veya, kilo kaybı Kadınlar genelde kilo aldıklarını belirtiyorlar.
*Bedenin su yakalaması – Astım, sara Epilepsi, migren, kalp veya böbrek hastasıysanız bu konuyu inceleyin.
*Ciltte koyu lekeler Genellikle yüzde görülür.
*Bunalım
*Saç dökülmesi veya, fazla tüylenme
*Migren
*Kontakt Lens alerjisi
*Kramplar, şişkinlikler, mide bulantısı
*Safra Kesesi Hastalığı
*Kan pıhtılaşması meseleleri – Varisiniz varsa bu konu hakkında araştırma yapın.
*Bazı kalp hastalıklarına yakalanma riskinin çoğalması
*Göğüslerde hassasiyet
*Selim rahim urlarının büyümesi

Başka Neleri Bilmeliyiz?
Menopoz için hormon aldığınızda büyük bir olasılıkla şehirk kez hormon alıyor olmayacaksınız. Doğum Kontrol haplarının da hormonlardan yapıldığını biliyor muydunuz? Menopoz rehabilitasyonunda aldığımız hormon miktarı aldığımız doğum kontrol haplarıyla kıyaslanınca çok daha azdır. Doğum kontrol haplarında menopoz rehabilitasyonuyla kıyaslanınca yedi kat fazla östrojen ve on kat fazla progesteron vardır.

Olaya bu açıdan bakınca yaşam boyu hormon alıyor olabiliriz. Cinsel yaşamımızın başladığı andan, yaşlanmayı tedbirek için, yaşamımızın sonuna kadar… Milli Sağlık Enstitüsü hormon rehabilitasyonu gören kadınlarda bu hormonun kalp damar hastalıkları üzerindeki etkisini inceleyen şehirk emin araştırmayı geçtiğimiz günlerde açıkladı. Ayrıca, geçen sene hormon takviyesi rehabilitasyonu gören kadınlarla, osteoporoz, kalp hastalıkları ve kanseri tedbirek için az yağlı yiyeceklerle beslenen, kalsiyum takviyesi alan ve egzersiz yapan kadınları kıyaslayacak on senelik araştırma süreci başlatıldı.

Mesele şu ki, elli yaşının üstündeyseniz neticeleri görmek için on sene bekleyemezsiniz. Tüm yanıtları almadan bir tercih yapmak zorundasınız.

Hormon Takviyesi Rehabilitasyonu Doktorlar Tarafından Gereğinden Fazla mı Nasihat Ediliyor?

New VVoman mecmuasının Temmuz 1993 sayısında “Ruh ve Beden Sıhhatimiz” köşesi yazarı Jessica Snyder Sachs, hormon takviyesi rehabilitasyonu gereken kadınlar dışında, menopoza giren her kadına hormon nasihat eden çok fazla doktor olmasını kuşkuyla karşılıyordu. Gün geçtikçe daha çok kadın hormon takviyesi rehabilitasyonu görüyor. Son araştırmalar da bu rehabilitasyonun riskli olabileceğini gösteriyor. Menopoza girecek çok sayıda kadını ilgilendirdiği için kadınlar arasında en çok tartışılan konu budur.

Menopozun bir hastılık mı, yoksa, hiçbir rehabilitasyon gerektirmeyen natürel ihtiyarlama süreci olarak mı, değerlendirilmesi gerektiği hali hazırda ciddi bir münakaşa konusudur. Seneler evvel hormon takviyesi rehabilitasyonu osteoporoz veya, kalp hastalığı riski taşıyan kadınlara önerilirdi. Bir de, çok yoğun sıcak basması, sızılı cinsel birleşme, bunalım veya, gece terlemeleri gibi şiddetli menopoz sıkıntıları olan kadınlara önerilirdi. Neyse ki, kadınların yüzde on beşi bu gruba giriyor.

Günümüzde kadın doğum uzmanları arasında yapılan anketin neticeleri donakaltıcı. Doktorların yüzde yetmiş beş ile yüzde doksan beşi menopozdaki hastalarına ya yalnızca östrojen, ya da, östrojen ve progesteron hormonu rehabilitasyonu önereceklerini belirttiler.

Bu kitabın emeli kadınları menopoz konusunda eğitip, kendilerine güvenmelerini ve doktorlarına neden hormon nasihat ettiklerini sormalarını sağlamaktır. Doktorlar çoğunlukla bunu yalnızca alışkanlıktan nasihat ederler. Seminerlerime katılan kadınlar doktorlarını arayıp iki ay üst üste adet görmediklerini söylediklerinde, doktorlarından, “Gelecek ay da adet görmezsen hormon rehabilitasyonuna başlarız,” gibi basmakalıp bir cevap almaktan şikayetçiler. Kadınların “Neden?” diye sormaya hakkı var. Şayet hormonlar o kadar harikaysa, neden elli yaşın üstündeki dört kadından yalnızca bkocaman kullanıyor? İlaç şirketleri verdikleri reklamlarla bizi östrojen takviyesinin genç, canlı ve sağlıklı kalmak için tek seçenek olduğuna inandırmaya çalışıyorlar. Kadınlar buna benzer kampanyalara 1960′larda da hedef olmuslardt. O zamanlarda, östrojen almazsak huzursuzluk, bunalım, kemik kaybı ve vajinal atropi dölyolu dokusunun dumura uğraması gibi neticeler doğuran “Östrojen Eksikliği Hastalığına” yakalanma riskimiz olduğu belirtiliyordu. Reklamlarda östrojen menopoz sonrası kadınları canlı ve mutlu kılan bir şey olarak gösteriliyordu. Duyurularda östrojen kullandığı varsayılan kadının saçları gümüş rengi, ama son moda taranmıştı. Bir kokteyl partisinde alaka odağıydı. Ayrıca östrojen kullanmayan kadınlar da örnekleniyordu. Onlar da yaşlı, suratları buruş buruş, somurtkan ve aksi, erken ihtiyarlamış oldukları hiç kuşku götürmeyen kadınlardı.

1970′lerde bir gazete duyurusunda saçları topuz, üstünde yün hırkasıyla yaşlı bir kadın resminin altında şunlar yazıyordu. “Kadınlar yumurtalıklarından daha fazla yaşayınca…..” Karşı sayfada da çok seksi kıyafetler içinde 1970′li senelerin modasına göre tabii, genç görünümlü bir kadın resmi vardı. Fotoğraf altında “Aklı başında hiçbir adam menopozdaki kadınla ilgilenmez” yazıyordu. Menopozla alakalı 1. Hurafe

Biz kadınlar buna kyeminik; hem de hiç denetlemeden… Seksi olmak istiyorduk. Partilerde erkeklerin alaka odağı olmak istiyorduk. Yaşlılığın ve eskimişliğin imajı öyle kuvvetliydi ki, östrojen bir anda 1975 senesinde en çok satılan ilaç oldu.

Ne var ki, çok geçmeden ciddi bir trend belli oldu. Östrojen satışı artıkça rahim kanseri vakalarının sayısı da çoğalıyordu. Analistler östrojenle rahim kanseri arasında bağlantı olduğuna tespit ettiler. Satışlar düşmeye başladı. 1980′lerde ilaç şirketleri yeni bir östrojen kullanma yöntemi geliştirdiler. Düşük dozlu östrojenle progesteronu birleştirdiler. Bu da adet kanamaları gibi, aylık kanamalara neden oluyor. Bu bileşim rahim kanseri riskini düşürdü.

Bugünlerde bir kez daha reklamlara inanmamız isteniyor. Bir kez daha klinik neticelerini görmeden risk almamız isteniyor. İşte, bu sebeple kadınların hormonlar konusunda eğitilmeleri ve değişik seçenekler konusunda bilgilendirilmeleri gerek. Hepimizin hormon takviyesi rehabilitasyonunun birlikte getirdiği riskleri göz önünde yakalayıp, er geç bir karar vermesi gerekecek. Birçok doktor östrojen kullanan kadınların uzun vadede kazançlı çıkacağına inanıyor. Çoğu kalp hastalıkları riskini eksiltmek için hormon takviyesi rehabilitasyonundan yana. Her sene kalpten can veren kadınların yüzde elli sayısını düşürmenin başka riskleri göze almaya değer olduğuna inanıyorlar.

California Üniversitesinden doktor Elizabeth Barrett-Connor bir zamanlar östrojen rehabilitasyonunun en sıkı destekleyicilerinden ve kalp damar hastalıkları üzerindeki faydalarını şehirk inceleyen bilim adamlarındandı. Bugün Doktor Barrett-Connor gereken araştırmalar sonuçlanıp, eminliği onaylanmadan östrojen kullanılmaması gerektiğini düşünüyor. Östrojen rehabilitasyonuna olan tutku tırmanmaya başladı. Herkes bunun kullanımını nasihat ederken, bazı doktorlar bütün kadınların östrojen alması gerektiğine inandılar. Başka hiçbir risk grubuna girmedikleri halde, yalnızca menopoza girecekleri için her kadına östrojen rehabilitasyonu önerildi! Oysa, Barrett-Connor araştırma neticelerini almadığı ve tüm yanıtları bilmediği için geri adım atmayı daha uygun buldu.

Barrett-Connor ve meslektaşı Irma Mebane-Sims hormon rehabilitasyonunun kalp damar alanlarında faydalı olduğu tespit etilen araştırmalarda, gözlem altına alınan kadınların sağlıklarına düşkün insanlar oldukları için zati kalp damar hastalığı riski taşımadıklarını düşünüyorlar.

Günümüzde birçok insan uzun vadede kalp damar hastalığı riskini eksilttiğine inandığı için hormon rehabilitasyonuna devam ediyor. Ne var ki, mevcut araştırmaların neticeleri henüz bunu doğrulamış değil.

Doktor Mebane-Sims başkanlığında yapılan yeni bir araştırma bunu düzenlemeye çalışıyor. Bu hormon takviyesinin kalp damar hastalıkları üzerindeki etkisini inceleyen şehirk klinik deney olacak.

Bu tahlilde deneklere dört dokunuşuk rehabilitasyondan bkocaman uygulanıyor, ya da, placebo hastaya ilaç diye, etkisiz bir madde veriliyor. Tüm katılımcıların yüksek tansiyon ve kolesterol de dahil olmak üzere, tüm risk faktörleri izleniyor. Bu araştırmaya Amerika’nın dokunuşuk eyaletlerinden 900 kadın katılmış, analiz sonunda hormon takviyesi rehabilitasyonunun kalp damar hastalıklarının yaradılışını pozitif veya, negatif nasıl etkilediği bütün olarak sarihe çıkacak.

Barrett-Connor günümüzde kadınların en çayırk ettikleri konunun östrojenin meme kanseri riskini artırıp artırmadığı olduğu inancında. Şayet varsa, bu risk ne kadar büyük olabilir? Hormon rehabilitasyonunun uygulandığı müddetler değerlendirildiği zaman, bu rehabilitasyonun meme kanseri riskini artırdığı doğrultusunda hayli inandırıcı kabideler ortaya çıktı.

Bazı tahlillerde on sene, bazılarındaysa on beş seneden uzun zamanla östrojen kullanan kadınlarda meme kanseri riskinin çoğaldığı görüldü.

Bazı doktorlar da osteoporoz ve kalp hastalıklarının önlenmesi söz konusu olduğunda, bu risk çoğalışının ortalamanın yüzde yirmi üstü göze alınabileceğini korunuyorlar.

Benim gibi, meme kanseri riskinin anormal yüksek olduğu bölgelerde yaşayan kadınlar için risk, az da olsa risktir, diye düşünüyorum. Sekiz kadından bkocaman meme kanserine yakalanıyor. Elli yaşın üstündeki kadınlarda bu oran yüzde on birdir. Bu konuyla alakalı daha fazla balaka için Beşinci Bvefata bakınız.

Dr. Elizabeth Barrett-Connor “Ben Amerika’da kırk yaşının üstünde her erkeği kemik kaybı, iktidarsızlık, kalp hastalıkları, ya da, muhtemel her cins hastalığa karşı korumak için testosteron hormonuyla rehabilitasyon etmeye kalksam, birçok erkeğin ayağa kalkıp, belki prostat kanseri yapar; kalbe iyi gelip gelmediği belli değil, diye itiraz edeceğini sanıyorum. Evvel sınanması gerek, hemen uygulanamaz, diyeceklerdir.” Barrett-Connor bunun kadınlar için de geçerli olması gerektiğine inanıyor.

Menopozda Hormon Takviyesi Rehabilitasyonu Dışında Natürel Seçenekler
EHEMMİYETLİ ANEKDOT : Bu bvefattaki balakalar natürel rehabilitasyonları gözden geçirip değerlendirmek emeliyle verilmiştir. Açı k-lanan rehabilitasyonlardan bcerahati kullanmak isterseniz bunu mutlaka bir tıp doktoru himayesinde yapmalısınız. Bu rehabilitasyonlardan bcerahati sıhhatinizi korumak emeliyle, ya da, bir doktor himayesinde uyguladığınız zaman doğabilecek yan etkilerden yazar da, yayıncı da hiçbir mesullük kabul etmez.

Vitamin, Mineral ve Şifalı Ot Rehabilitasyonları
Asırlardan beri muhtelif cemiyetlerde kadınlar menopoz sıkıntılarını giderebilmek için vitaminleri ve şifalı otları kullanmışlardır. Bunların işe yaradığı henüz bilimsel yollardan kabidelenmiş değildir, ama birçok kadının kişisel ifadeleri ve tıp yetkililerinin gözlemlerine dayanarak bunların bazı sıkıntıları gidermekte takviyeci olduğunu söyleyebiliriz.

Kanama meseleleri, ateş basmaları, dölyolu ve böbreklerde oluşan dokunuşuklikler, bunalım, bitkinlik, uykusuzluk, evham ve osteoporoz gibi menopoz sıkıntılarını gidermede iyi beslenmenin sayısız faydası vardır. Ancak, beslenmeye destek emeliyle vitamin ve mineral almalı, kötü yeme alışkanlıkları sürdürülmemelidir.

Vitamin Seçenekleri Hakkında Kısa Balakalar
*A Vitamini Montreal Tıp Fakültesinde kanser olmayan selim meme urlarının rehabilitasyonunda başarıyla kullanılmıştır. A Vitamini ayrıca mukozaya, göze ve cilde de iyi kazanç.
*B KomplexVitamini: 11 B vitamini faktöründen de yeterli miktarda almak çok ehemmiyetlidir. Menopozdan kaynaklanan duygusal stres bedende B vitamini kaybına yol açabilir. Bunun neticeyi olarak bitkinlik ve duygu dalgalanmaları olabilir. B Komplex vitaminleri suda erir.
Östrojen takviyesi rehabilitasyonundaysanız B6 vitamini almalısınız. Çünkü hormon rehabilitasyonu bedende bu vitaminin eksilmesine yol açar.
Folik Asit rahim boynunda anormal doku büyümesini önlemeye verimlidir.
*C Vitamini orta yaşlarda alttaki faydalarından dolayı özellikle ehemmiyetlidir:
Antioksidan işlevi görür.
Kolojen yaradılışını sağlar.
Menopozdan sonra östrojenin salgılandığı bezlerin sıhhatini korur.
Kırılan kemiklerin çabuk kaynamasını ve yaraların iyileşmesini sağlar.
Mikroplarla savaşır.
Demirin beden tarafından emilmesine destek eder.
Diş ve diş eti sıhhatini korur.
*Bioflavonoicfe bazen menopoz vitamini de denir, çünkü o da östrojenle aynı kimyasal etkiyi gösterir ve östrojen yerine kullanılabilir. Klinik deneyler Bioflavonoidler’in alttaki vaziyetlerde çok faydalı olduğunu göstermiştir:
*Ateş basmasını ve menopozun psikolojik belirtilerini kontrol altına almaya takviyeci olur.
*Çoğu kadında duygu dalgalanmaları, evham ve asaplılığı ehemmiyetli miktarda eksiltir.
*Şiddetli kanamaları eksiltir.
*Östrojen rehabilitasyonunda görülen hasarlı yan etkiler yoktur.

BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.