“Kötü” kolesterolünüzü ilaç almadan önemli derecede düşürün

Son birkaç yılda yayımlanan bazı çalışmalar diyetsel değişik­liklerin tek başlarına plazma lipit düzeyini düşürmede yeterli olmadığı sonucunu çıkarmışlardır. Hem günlük medyada hem tıp medyasında bildirilen …

Son birkaç yılda yayımlanan bazı çalışmalar diyetsel değişik­liklerin tek başlarına plazma lipit düzeyini düşürmede yeterli olmadığı sonucunu çıkarmışlardır. Hem günlük medyada hem tıp medyasında bildirilen mesaj, düşük yağ düzeyli diye­tin işe yaramadığıydı. Bu, ilaç almak dışında genlerimizi değiştirmek için elimizden fazla bir şey gelmeyeceği inancını pekiştirdi. Ne yazık ki beslenme otoriteleri tarafından önerilen diyetler gerçek bir koruma sağlayacak kadar ya da kalp hasta­larında öngörülebilir bir iyileşme beklememize yetecek kadar katı değil. Kalp dostu denen bu diyetler hiçbir surette benim diyetlerime benzemiyor.

Bazı tıp otoriteleri düşük yağ düzeyli diyetlerin HDL’yi düşürebileceğini ve trigliseridleri yükseltebileceğini düşünü­yorlar. Bu doğru. Alınan yağı azaltmak kalbi koruyucu diyet için gerekli temel adım değildir. Yağ alımını azaltmak tek başına yeterli değildir. Sadece yağı kesmekle kalırsanız çok az yarar görürsünüz ve trigliseridlerinizi yükselebilir.

Düşük yağ düzeyli diyetlerde trigliseridlerin yükselmesinin koşulu, diyetin az lifli, rafine edilmiş yiyecekler açısından zen­gin ve kilo verdirmede yetersiz olmasıyla mümkündür. Göz­lemlerim başka çalışmalarca desteklenmektedir. Araştırma­cılar (bu kitapta önerilen gibi) bitkilerin ve meyvelerin yoğun­lukta olduğu bir diyetle, tahıla dayalı yağ düzeyi düşük bir diyeti karşılaştırdılar. Bitki ve meyve yoğunluklu diyeti uygu­layanların kötü kolesterolünde (LDL) yüzde 33 oranında birçok kolesterol düşürücü ilacınkinden daha yüksek bir düşüş oldu. Bu düşüş, tahıl yoğunluklu Akdeniz diyeti ya da Amerikan Kalp Derneği’nin önerdiği modern, yağ düzeyi düşük diyeti uygulayan deneklerinkinden çarpıcı derecede daha faz­laydı.

Besin değeri yüksek, lifli, düşük yağlı diyetimi uygula­dığım ve trigliseridlerinin yükseldiğini gördüğüm hasta sayısı çok azdır. Hastalarımın yüzde 95′inin trigliseridleri çarpıcı oranda düştü. Bu aynı zamanda hastalarımın aşırı yememe-leriyle ilgiliydi. Doğal yiyeceklerdeki lifler sayesinde kendi­lerini doygun hissetmeleri ve kalori başına yüksek besin değeri sayesinde kilo verdiler. İstenmeyen kiloları verdikçe trigliserid sorununun çözüldüğünü gördük. Trigliserid kiloyla birlikte çok büyük bir hızla düştü.

Amerikan Kalp Derneği’nin beslenme biriminin vardığı sonuca hepimiz katılıyoruz:
Doymuş yağ, diyetsel kolesterol ve kiloyu azaltmanın, toplam koles­terolü, LDL-C seviyelerini ve kardiyovasküler riskleri azaltmada en etkili beslenme stratejileri olduğunu kanıtlayan birçok araştırma vardır. Doymuş yağı azaltmak için toplam yağ feda edilebilir, çünkü biyolojik olarak doymuş yağa hiçbir ihtiyacımız yoktur.

Benim önerilerimle Amerikan Kalp Derneği’nin önerileri arasındaki temel fark benim sonuçlara onlardan daha fazla sahip çıkmamdır. İstenilen sonuçlara ulaşmak için ne gereki­yorsa yapmalısınız. Tavsiyelerinizi politik ya da toplumsal olarak daha kabul edilebilir kılmak için sulandırırsanız, ger­çekten yardıma ihtiyacı olanlara ve kendilerini korumak için gerekli olan şeyleri yapmaya istekli olan insanlara ihanet etmiş olursunuz. Böylesi katı bir beslenme müdahalesi ile alınacak sonuçların bir örneği aşağıdaki hastadır.

Kendi hastalarımda gördüğüm sonuçlar tutarlı bir şekilde diğer diyetlerden daha çarpıcıdır; çünkü daha katı bir diyettir ve maksimum etkili bitki temelli bir diyet tasarlamak için, yiyeceklerin kalori başına besin değerlerini göz önüne alır.